Ege’nin iki yakası sevgide birleşiyor

Posted by

MÜJDE IŞIL – Dünyada eserleri en fazla uyarlanan yazarların başında Shakespeare geliyorsa, onun da en çok uyarlanan eserlerinin başında “Romeo ve Juliet” var. Yüzyıllar boyunca tiyatroda, sinemada, operada, balede izlediğimiz ‘düşman ailelerin çocuklarının aşk hikâyesi’, klasik uyarlamanın dışında farklı yorumlara, bakış açılarına da alan açıyor. Devlet Tiyatroları ile Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Lykofos ortak yapımı “Romeo ve Juliet”, Ege’nin iki yakası arasında dostluk ve iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyerek ölümsüz eseri güncelliyor. Hikâyeyi, Yunan Capuletler ve Türk Montagueler’in dünyasına taşıyor; Özdemir Nutku’nun çevirisiyle…

Üç dil kullanılıyor

Pire Belediye Tiyatrosu yönetmenlerinden Lefteris Giovanidis imzalı yapımda Devlet Tiyatroları’ndan dört sanatçı sahne alıyor: Alp Ünsal (Romeo), Eray Eserol (Peder Lawrence), Şevki Çepa (Mercutio) ve Efe Akercan (Benvolio). Calliope Chaska’nın hayat verdiği Juliet başta olmak üzere yedi karakterde ise Yunan oyuncuları izliyoruz. Oyunda üç dil birden kullanılıyor. Türk oyuncular kendi bölümlerinde Türkçe, Yunan oyuncular Yunanca, Türk ve Yunan oyuncuların ortak diyaloglarında da çoğunlukla İngilizce kullanılıyor. Özellikle deneyimli oyuncu Eray Eserol’un akıcı İngilizcesi öne çıkıyor.

Dönem oyunlarının klasik uyarlamalarında kostüm ve dekorlar şaşaalı olur genelde. “Romeo ve Juliet”te ise kostümler günümüze uyarlanırken dekor ise minimize edilmiş. Ortada duran upuzun ve katlanabilir masa bazen yol oluyor, bazen merdiven, bazen balkon… Büyük prodüksiyondan ziyade bağımsız yapım tarafına yakın duruyor bu açıdan oyun.

Oyunun ilk perdesinde rengârenk bir atmosfer, danslar, espriler ağırlıklı. O kadar ki orijinal “Romeo ve Juliet”ten değil de onun uyarlaması “Batı Yakasının Hikâyesi”den esinlenmiş gibi duruyor oyun. Türk ve Yunan oyuncuların arasındaki uyum seyirciye de yansıyor. İkinci perde ise klasik yoruma daha yakın ve daha karanlık. Trajedi duygusunun klasik bakışla yansıtılması tercih edilmiş.

Juliet’e hayat veren Calliope Chaska, kadronun en başarılı oyuncusu. Dansından mizahına ve neşesinden hüznüne kadar karakterinin duygularını samimiyetle yansıtıyor. Mercutio’yu canlandıran Şevki Çepa da nispeten kısa rolüyle dikkat çekiyor. Oyunda dekor tasarımı Constantinos Zamanis’e, kostüm tasarımı Olga Evangelidou’ya, ışık tasarımı Yakup Çartık’a, müzikler Ekin Eti’ye ait. Türkiye’de prömiyerini yapan oyun, 16 Mayıs 2024’te Yunanistan’da Megaron Atina Konser Salonu’ndaki galada Yunan seyircisiyle buluşacak.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir