Osmanlı döneminin şif kaynağı neydi

OSMANLI’NIN ŞİFA KAYNAĞI

17’nci yüzyılda Osmanlı hekimlerinden Salih bin Nasrullah, bir eserinde safranın; tıkanmaları açtığı, karındaki gazları dağıttığı, kabızlığı giderdiği, kalbe kuvvet verdiği ve iştah açtığından söz ediyor. Yani, Osmanlılar’da ve eski Türk mutfağında çok önem verilen safranın değerinin daha o zamanlarda keşfedildiği ve pek çok hastalıkta yüzyıllarca evvel kullanıldığı anlaşılıyor.

Yiyeceklere parlak sarı bir renk veren safran; sıra dışı tadı ve yemeklere kattığı renk nedeniyle Arap, Orta Asya, Avrupa, Hint, İran ve Fas mutfaklarında yaygın olarak kullanılıyor. Safran, Anadolu’da da Hititler döneminden beri ilaç olarak kullanılıyor. Baytok’a göre; botanik biliminin babası olarak kabul edilen Theophraste, safranı ‘ilaçların kraliçesi’ olarak isimlendirmiş. Osmanlı döneminde de önemini koruyan safran, bir zamanlar İngiltere’ye bile ihraç edilmiş. Ancak 20’nci yüzyıldan itibaren ekonomideki güçlükler nedeniyle, Anadolu’da safran ekimi ve üretimi çok geriledi. 1913 yılında Safranbolu ve Urfa illerinde yetiştirilen safran, ülkenin gereksinimini karşılayamadığı için Fransa’dan ithal edilmeye başladı. Türkiye, günümüzde safran ihtiyacını İspanya ve İran’dan karşılıyor.

ALZHEIMER İLE SAVAŞIYOR MU?

Her derde deva bir baharat olan safran, göz hastalıklarının ilerlemesini de yavaşlatıyor. Safran, geleneksel halk hekimliğinde ise; ağrı, kötü sindirim, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, solunum sistemi hastalıkları ve Alzheimer gibi birçok ciddi rahatsızlığın tedavisi için kullanılıyor.

ATIŞTIRMAYI ENGELLİYOR MU?

Safran; halk arasında sinir sistemi uyarıcısı, iştah açıcı, adet söktürücü, koku ve renk verici olarak kullanılıyor. Amerika’da yapılan bir araştırma; günde 176.5 mg safran tüketen kişilerin, yüzde 55 oranında sağlıksız atıştırmalardan vazgeçtiğini gösteriyor. Bu nedenle safran tüketiminin obeziteyi önleyebileceği belirtiliyor. Başka bir araştırma ise; safranın iştah düzensizliğini önlediğini ve moral yükselttiğini kanıtladı.

TÜMÖRÜ KÜÇÜLTÜYOR MU?

Yapılan çalışmalar; safranın depresyon ile mücadelede, anksiyete ve duygusal kontrol yönetiminde etkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca safranın antikanserojen (kanser bastırıcı) olduğu ve antioksidan özelliklere sahip olduğu belirtiliyor. Araştırmalar; safran özünün ve içeriğindeki kimyasalların kanser tümörünü küçülttüğünü ve tümörün yayılmasını önlediğini gösteriyor.